Temiz Su Kaynakları Neden Tükeniyor?
Temiz Su Kaynakları Neden Tükeniyor? Global Su krizi yıllardır gündemde olan bir konudur ve bu konu hakkında detaylı araştırmalar devam etmektedir. Dünyada canlıların yaşaması için gerekli olan en temel kaynakların başında su geliyor. Su kaynaklarının azalmasının en temel nedeni hızla gelişen endüstri, küresel ısınma ve iklim değişikliği ve yanlış tarım ve hayvancılık politikalarıdır.
Dünya nüfusunun büyük oranda artmış olması da temiz su kaynaklarının hızlı tüketilmesinde baş rolü alıyor. Su krizi geçtiğimiz sene Hindistan Pencap eyaletinde hissedilir oranda belirginleşti. Bu eyalette çok su tüketen pirinç üretimi nedeni ile yer altı temiz su kaynakları büyük oranda azaldı. ABD Oregon eyaletinde de çiftçiler geçen yıl tüm kuyuların kuruduğunu gözlemlediler. Dünya genelinde 4 milyar insanın yılda 1 ay şiddetli su kıtlığını yaşadığı bir dönemde bulunuyoruz. İklim değişimi, barajların, doğal tabiata olumsuz etkisi, su kaynaklarının yüzde yetmişinin tarım endüstrisinde kullanımı, dünya nüfusunun büyük oranda artması gibi nedenlerle dünya su krizi ile baş başa kalma aşamasında.
Su Döngüsü
Su denizlerden göllerden yaz aylarında sıcaklıkla beraber buharlaşarak atmosfere yükselir ve soğuduğunda ise yağmur ve kar olarak yeryüzüne düşer. Suyun kar olarak yer yüzüne inmesi için, daha fazla soğuması gerekiyor. Ancak küresel ısınma buna izin vermiyor. Kar yağmaması, dağlardan inecek olan temiz su kaynaklarının azalmasına yol açıyor. Yer altındaki suyun kuyular açılarak çıkarılması da yer altındaki rezervlerin azalmasına yol açıyor. Her yıl kuyular daha da derin kazılıyor.
Dünyadaki yaşam tüm gezegendeki suyun yüzde birlik dilimi ile sağlanıyor ve bu oran yeterli oluyor. Ancak bilinçsiz kullanım, bizi büyük bir kıtlığa doğru sürüklüyor. Dev şirketlerin elini atıp kuruttuğu tüm kaynaklar gibi, su kaynakları da dev global şirketlerin eline geçtiğinden beri, yer altı kaynaklarında büyük azalma gerçekleşti.
Su Tasarrufunun hayatımızdaki önemi
Su Tasarrufunun hayatımızdaki önemi? Deutsche Welle Alman yayın kuruluşunun haberine göre Coca Cola ve Nestle gibi büyük şirketler, bu kaynakları kullanarak büyük kazançlar elde ediyorlar. Hindistan’da su mafyası son birkaç yıldır yoksul halka su satmaya ve bu tekeli elinde bulundurmaya devam ediyor. Hayvancılık endüstrisinin su kaynaklarına verdiği zararı bir nebze anlamak için şu örnek yeterli: Yapılan bir araştırmaya göre bir kilogram sığır etini üretmek için gerekli temiz su miktarı 150 bin litredir.
Şişelenmiş su endüstrisinin dünya genelinde aylık geliri 3 milyar dolar civarında. Bu büyük payı gören yeni şirketler de bu sektöre kaymaya devam ediyor. Şirketlerin önceliği kar etmek. Ancak su kaynakları tahrip edildiğinde insanlar su yerine dolar içemeyecek.
Alınacak Önlemler
Bireysel olarak konfordan biraz feragat etmek, örneğin her gün yıkanmak yerine haftada 1 kez yıkanmak, dünya çapında tarım endüstrisini ve hayvancılık endüstrisini yeniden güncellemek ve su kaynaklarını en az kullanacak şekilde revize etmek; su teminini global şirketlerin elinden almak, küresel ısınmanın önüne geçmek için karbon salınımını azaltacak önlemler almak barajların sayısını azaltmak, yönü yapay olarak değiştirilmiş ve doğallığı bozulmuş su yataklarını yeniden doğal haline getirmek gibi önlemler, dünyanın bir kaç on yıl daha su sıkıntısını erteleyebilir.
Deniz Suyu Arıtılabilir mi?
Yoğun tuzlu suyu arıtacak filtreler var ve Avustralya’da su sıkıntısı nedeni ile bu tür arıtım tesisleri çalıştırılıyor. Ancak böyle bir yol, en son çare olmalıdır ki çok pahalı olan su arıtım tesislerinden çıkan her litre su için 10 kat fazla para ödemek gerekecek. 1 L suyu bu gün 3 liraya alabiliyorsak, deniz suyunu arıtan tesislerden gelecek suyun bir litresine 30 TL ödemek çok da ütopik bir senaryo değildir. Bir bireyin günde minimum 3 L temiz su tükettiğini hesaba katarsak, 4 kişilik bir aile için 12 L su günlük 360 TL para demek olacak. Bu para sadece hayatta kalmak için gerekli su parası olacak. Banyo yemek çamaşır için gerekli suyu hesaba katmadık bile…