Narsisizm nedir?
Narsisizm nedir? Çağımızın getirdiği sorumluluklar beraberinde insan hayatını stresli kılan ve insan hayatını psikolojik açıdan yoğun olarak etkileyen birçok sorun yaratmaktadır. Çoğu psikolojik rahatsızlığın temeli stres kaynaklı olsa da bazı sorunlar genetik etkenlere, çevresel faktörlere bağlı olarak da gelişebilir, boy gösterebilir. Kişinin sahip olduğu gen havuzunun geçmişi, tıpkı fiziksel hastalıklar gibi psikolojik rahatsızlıkları da bünyesinde bulundurur. Peki bu sorunların arasında narsisizm nasıl bir hastalıktır? Narsisizm nedir? Tedavisi var mıdır? Bu yazımızda tüm bu soruların cevaplarını bulabilmek mümkün.
NARSİSİZM NEDEMEK
Narsisizm benlik duygusu ile ortaya çıkan ve hemen herkesin belli bir seviyeye kadar eğilimli olduğu bir olgudur. Benlik duygusunu kontrol etmeyi başarabilen insanlarda narsisizm çok yoğun bir şekilde var olmadığı için bir sorun teşkil etmez. Her insanın doğuştan sahip olduğu bir egosu vardır ve bu çok normaldir. Kişinin öncelikli olarak kendini düşünmesi, kendini sevmesi, kendinden emin tavırlar sergilemesi ve çeşitli durumlarda kendi yararını gözetmesi gibi durumlar sahip olduğu ego(benlik duygusu)sayesinde gerçekleşir.
Bu egonun kontrolünün yitirilmesi ve benmerkezcilik olarak adlandırılan duygu durum karışıklığının yaşanması sonucu; bazen kalıtımsal etkenler sebebi ile bazen de çevresel faktörlerin tetikleyici olması ile narsistik denilen kişilik bozukluğu ortaya çıkar. Narsisizm ve narsistik kişilik bozukluğu birbirinden farklı olgulardır. Narsisizmin var oluşu normal ve gayet doğal kabul edilir. Her insanda bulunur fakat narsistik kişilik bozukluğu denilen problem narsisizm olgusuna olması gereken seviyeden çok daha fazla sahip olan insanlarda ortaya çıkar ve tamamen patolojik, tanılanabilir bir hastalıktır.
NARSİST KİŞİLİK BOZUKLUĞU BELİRTİLERİ
Kişinin kendine çok büyük önem atfetmesi ve başkalarından da bu önemi kendisine atfetmelerini beklemesi, kişinin kendini çok abartması, hayranlık duygusuna duyulan fazla ihtiyaç, özgüvenli gözüken yapının altında en ufak bir eleştiriyi bile kaldıramayan kırılgan bir özgüvene sahip olunması, empati yoksunluğu ve buna bağlı olarak oluşan büyüklük duygusu, bu kişilik bozukluğunun başlıca belirtileri olarak gösterilir. Bu soruna sahip olan kişilerin bir ortak özelliği ise mükemmeliyetçi anlayışa sahip olmalarıdır. Bu sorun patolojik açıdan incelendiğinde “B kümesi” içine dahil edilmiştir. Bu kümeye dahil olan bozukluğa sahip insanların genel özellikleri:
-Aşırı hayranlık beklentisine sahip olma,
-Kişinin kendine ait başarı ve yeteneklerini abartması
-Kendi statüsüne ait olmadığını düşündüğü insanlara karşı küçümseyici tavır sergileme
-Beklentilerinin tamamının istisnasız karşılanmasını isteme
-Başkalarına duyulan kıskançlık duygusu ve bunun yanında kendisinin çok kıskanılıyor olduğu düşüncesiyle hareket etme
-İkna kabiliyeti yüksek ve manipülatif kişiliğe sahip olma
-Herhangi bir ortamda odak noktası olamadıklarında duyulan rahatsızlık hissi ve sinir,üzüntü gibi duygusal gösterişler sergileme
– Mükemmelliyetçi yapılarına karşılık kendileri mükemmel olamadıkları için en azından böyle hissettikleri için her zaman depresif ve karamsar bir yapıya sahip olma
-Duygu ve davranış kontrolünde yaşanılan problemlerle başa çıkamama
-Hatayı hiçbir zaman kişinin kendisinde aramama, yapılan hatalar için hep başkalarını suçlama
-İnsan ilişkilerinde sıcak tavırlardan yoksunluk
– Kişinin her şeyi en iyi ve en doğru şekilde bilip yaptığını iddia etmesi
şeklinde sıralanabilir. Detaylı incelemelerle çok daha uzun bir liste haline getirilebilecek olan bu kişilerin ortak özelikleri her insanda eser miktarda görüldüğü gibi bu tarz bir kişilik bozukluğuna sahip olan insanlarda çok yoğun ve şiddetli olarak gözlemlenir.
ORTAYA ÇIKABİLECEK DİĞER KOMPLİKASYONLAR
Hayatın her alanında tecrübe edildiği gibi bir problem her daim başka bir problemi tetikleyebilir ya da hiç yoktan var edebilir. İşte bu kişilik bozukluğuna sahip olan insanların çoğunun hayatında çeşitli rolleri üstlendiği anlarda da başka sorunlar meydana gelebilir. Bunlardan bazıları:
-İlişkilerde yaşanan ifade zorluğu
-İş veya okul ile ilgili aksamalara sebep olabilecek sorunlar
-Depresyon ve anksiyete ataklarının oluşması
-Çeşitli fiziksel sağlık sorunları ile karşı karşıya kalınması
-İntihara meyilli düşüncelere sahip olunması
olarak örneklendirilir.
TEDAVİ YÖNTEMİ
Diğer ruhsal sorunlarda olduğu gibi bu konuda da ilk öneri psikoterapiden yana olmakla birlikte uygun görülen anlarda ilaçla tedavi yöntemine de başvurulabilir. Psikoterapi kişinin ruhsal sorununu konuşarak ve çeşitli kontrol teknikleri öğreterek hafifletmeyi ya da tamamen ortadan kaldırmayı hedefleyen tedavi yöntemidir. Tedavinin amacı kişiye kaybettiği empati ve şefkat duygusunu tekrar kazandırmaktır. Genel hedefleri arasında:
-Kişiye işbirliği duygusu aşılayabilmek
-duyguları doğru şekilde özümseyip anlayarak etkili iletişim için doğru adımlar atmayı öğretebilmek
-Özgüvene bağlı sorunların bütünü ile ortadan kalkabilmesi için kişinin kendisini, yeteneklerini, yaptıklarını ve yapamadıklarını iyi bir şekilde analiz etmesini sağlamak
gösterilir.