İhtiyarlar Heyeti Var mı Aksaçlılar Doğru mu?
İhtiyarlar Heyeti Var mı Aksaçlılar Doğru mu? Son yıllarda özellikle bir diziden alıntılanarak gündeme oturtulan İhtiyarlar Heyeti veya diğer adı ile “Aksaçlılar” var mıdır? Türk töresinin ve medeniyetinde bunların yeri nedir? Neredeler ve Türkiye’yi yönettikleri gerçek mi? Hayata dair ailesi olarak Kurtlar Vadisi Pusu filmini göz önüne alarak bu yazımızı kaleme aldık. Bununla birlikte sıklıkla gündeme gelen bu konuya bazı yaklaşımlar getirecek ve bu “kurumların” gerekli olup olmadığı üzerinde duracağız. İşte ayrıntılar…
İhtiyarlar Heyeti Nedir?
Aksaçlılar olarak bilinen İhtiyarlar Heyeti, 2003’ten sonra özellikle dönemin “mafya, yer altı yapılanması” konulu Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde sıklıkla gündeme gelen bir heyettir. Bu heyet, genellikle aksaçlılar olarak geçmesine rağmen, aslında 40’lı, 50’li yaşlardan dahi üyelerinin olabileceği düşünülüyor. Heyet, doğrudan ülke yönetiminde ve gelenek göreneklerin devamında yetkili olmasa da, yönetime getirdikleri veya getirmeyi amaçladıkları kişilere verdikleri yönlendirme ile bunu bir yönü ile başarabilmektedir. Tarihi perspektiften bakıldığında, her ne kadar son 15-20 yılda bu gündeme gelmiş olsa da, aslında her zaman bu heyete benzer Divan’ın benzeri bir yapılanmadan bahsediliyor. ilginizi çekebilir; Türk Birliği (TURAN) Düşüncesi?
İhtiyarlar Heyetinin Görevi Nedir?
İhtiyarlar heyeti, ülke yönetiminden çok, ülkenin bekası üzerinde bir üst akıl olarak tanımlanabilir. Ve asli görevi, ülkenin bekasını sağlamaktır. Halkın seçimle başa getirdikleri insanların, olası bekaya zarar verecek kararlarını ve eylemlerini bertaraf etmektir. Genellikle, aksaçlılar yönetimin tepe kadrosunu etkilemeye çalışsa da, seçimlerde bunu başaramadıkları zaman, alt görevi ikame eden insanlara ulaşır ve üst yönetimden alacakları emirleri doğrudan uygulamamaları için gerekli yönlendirmeleri yapar. Türk törelerinde, bu görevi daha önce Divan’lar yapardır. Ancak her divan, padişaha göre kararlar ve fetvalar aramak ile ilgilendiğinden, padişaha yeminle bağlıydı. Ancak aksaçlıların böyle bir yemini şöyle dursun, kimi ifadelere göre aslında padişah olarak tasvir edeceğimiz makamı işgal edenler, aksaçlılara yeminle bağlıdır.
İhtiyarlar Heyetinin Üyeleri Kimlerdir? Nasıl Seçilir?
İhtiyarlar heyeti, kendi içerisinde belirli bir hiyerarşiye sahiptir. En üst mertebe, aksaçlı ya da konsey başkanı olarak tanımlanır. Bununla birlikte, sayıları 8 ila 13 arasında değişen üyeleri de bulunmaktadır. Bu üyeler genellikle Profesör veya Din Alimleri arasından seçilir. Seçimi ise, mevcut heyet üyeleri kapalı zarf beyanına göre yapar. Ve yeni üye ya da üyeyi buna göre seçer. Bununla birlikte, üzerinde ihtilaf olan üyeler, üye çokluğu olmasına rağmen seçilmezler. Azil durumlar ise sadece ve sadece kanıtlanmış vatana ihanet ya da açığa çıkma durumlarında geçerlidir.
Aksaçlılar, sanılanın aksine her zaman göz önünde olan kişilerdir. Yani toplum onların hepsini veya bir kısmını zaten biliyordur. Sadece açığa çıkma yani deşifre durumları söz konusu değildir. Bununla birlikte, aksaçlılar, ülkelerine tüm yönleri ile sadık kişiler olmasına rağmen, bazı durumlarda farklı kişiler ve ülke ajanları tarafından da araya bazı hain kişiler konulabilmektedir. Nitekim filmin son bölümlerine doğru, üyelerden birinin hain olduğu görülmüş ve Polat tarafından açığa çıkarılarak azil edilmiştir.
Peki Gerçekten İhtiyarlar Heyeti Var mı?
Aslında bu soruya doğru cevabı vermek çok zor. Nitekim sadece son 15-20 yılda bunun çok sık bir şekilde işlenmesi ve öncesinde sığ bir şekilde ifade edilmesi, net bir söylem geliştirmemizde bize zorluk çıkarmaktadır. Bununla birlikte, ülkemizde her kesimden başbakan, cumhurbaşkanının görev yapması da, bu yapının olması durumunu biraz azaltıyor. Zira, böyle bir gücün var olması durumunda, her zaman yöneticilerin belirli bir fikirde olması ve bu fikri ülkesel olarak savunması gerekiyor. Ama baktığımız zaman en basitinden bir Milli Eğitim’de dahi her gelen Bakan kendi sınav sistemlerini ve doğru bildiklerini uyguluyor. Bir gün bir Başbakan bir ülkeyi dost yaparken öteki başbakan aynı ülkeyi soyutlayabiliyor.
Birgün Rusya ile yakınlaşırken öteki gün başka bir ülke ile yakınlaşabiliyoruz. Bu da, aslında aksaçlıların olma ihtimalini azaltıyor. Elbette, kesinlikle yok da diyemeyiz. Varsa dahi gücünün ne boyutta olduğunu da anlamak güç Zira, daha önce darbeler yaşamış bir ülke olarak, eğer bu yönetim gerçekten olsa idi, bu darbeler olabilir miydi diye düşünmek gerekir. En doğru kararı siz verirsiniz.